Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar Kitap Eleştiri Stephan Hawking
Stephan Hawking’i tanımayanımız neredeyse yoktur. Tekerlekli sandalyesinde, bir robotun dile getirilmesiyle konuşabilen bu insan, bize hayata karşı duruşumuzla ilgili ibretlik mesajlar vermesinin yanında, takındığı pozitif tavırla insanların gönüllerinde taht kurmaya başarmıştır. Karadelikler hakkındaki araştırmalarıyla adını duyuran Stephan Hawking, yalnızca bir bilim insanı olmakla kalmayıp birçok alanda kendisini de göstermiştir. Bu onu, geniş kitlelere tanıtan en önemli faktördür.
Stephan Hawking’in kişisel arşivinden oluşturulan büyük sorulara kısa yanıtlar adlı bu eser, hayatının anlatıldığı filmin başrol oyuncusu Eddie Radmayne’nin önsözüyle okuyucuya sunuluyor.
Kitap büyük zorluklara rağmen hayatın anlamını sorgulayan ve evrenin yapısını ömür boyunca anlamaya çalışmış olan Stephan Hawking’in sürekli tartışılagelen konular hakkındaki şahsi yorumlarından ve bilimselliğinden bahsediyor. Bilimin şahsi yorumlarında bir dayanak olması ise işinin hayatına ne kadar yansıdığını hatırlatıyor.
Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar adlı bu eser, ne yazık ki Stephan Hawking’in tamamlayamadığı bir kitaptır. Daha sonrasında düzenlenerek okuyucuyla paylaşılmış olsa da okurken Stephan Hawking’in düşüneceği muhtemel olan şeylerin iyi aktarıldığını görebiliriz. Bu konuda, düzenlemelerin gayet başarılı bir şekilde yapıldığı söylenebilir.
Eserin içerisinde, çocukluk hayalinden, hastalığına; hastalığından, kozmoloji perspektifinden dünyayı nasıl gördüğüne dair onlarca konu hakkındaki düşüncelerine yer veriliyor. Bu konulardan bazıları: Her Şey Nasıl Başladı?, Zamanda Yolculuk Yapmak Mümkün mü?, Tanrı Var Mı?
Stephan Hawking’in bu durdurulamaz merakı, hayal gücü ile birleştiğinde ortaya gerçek anlamda örnek alınası bir durumu gün yüzüne çıkarmaktadır.
Yaşamın olduğu yerde umut da vardır, sözüyle bir nevi slogan atan Stephan Hawking, kitabın birçok yerinde büyük sorular sormanın öneminden bahsederek insanları büyük düşünmenin önemini anlatmaya çalışıyor. Ve her şeye rağmen, hayatın, insanlığın, kurtuluşunun bilimin aracılığı ile olabileceğini belirtiyor.
Kendisi büyük sorular sorarken dahi ihtiyatı elden bırakmadan kesinlikten kaçarak her şeyin mümkün olabileceğini ve bu ihtimaller içerisinde hayatın da yeniden şekillenebileceğinin iyi savunucularındandır. Kitabın önemi ise burada açığa çıkmakta ve hayat felsefesini merak edenler için iyi bir kaynak olmaktadır. Hayata karşı bakış açısını ise yaşayışının yanında, şu sözlerle belirtmektedir. Fakat bu kitap biraz başkaldırış olarak da değerlendirilebilir.