İnsan Doğası Üzerine – Arthur Schopenhauer

İnsan Doğası Üzerine – Arthur Schopenhauer; “Zira bizim medeni dünyamız, şövalyelerle,askerlerle, eğitimli insanlarla, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar, sadece birer maskedirler ve kural olarak da maskelerin arkasında daima sevet avcılarıyla karşılaşırsınız… Bir insanın, yaşama başlarken kendini içinde bulacağı maskeli balo hakkında erkende uyarılması son derece gereklidir.”

Bu kitapta, varoluşsal problemleri ve kararların neticesindeki kötülüğü görebilmek mümkündür. Schopenhaur’un bu kitapta yapmaya çalıştığı şey sanki tam olarak insanlara bildiği bir şeyi tekrardan hatırlatmaya benziyor gibidir. Schopenhaur, hayata karşı edinimlerimizin de yalnızca kendi kişisel tecrübelerimizden ve bunun sonucunda oluşan önyargılardan, izlenimlerimlerden aldığımız fikrini destekler.

İnsan Doğası Üzerine adlı bu eserde, Schopenhaur Budizm’in gölgesi altında da olayları inceleyerek budist rahiplerin düşünüş biçimlerinidi irdeliyor. Schopenhaur için hazların geçiciliği ve bunun çevresinde oluşan birtakım faktörlerin mutluluğa gebe kalışı, hepsini acının ve kötünün merkezinde görüyor ve bunu mercek altına alıyor.

Schopenhaur için insan karakteristiği yaşam için vazgeçilmez bir unsurdur. Onurlu bir yaşamı anlık hazlara tercih ederek, budizmi destekler. Acıyı reddetmez, ıstırabın sevilmesinden yana bir tutumu destekler.

Kitabın içerisinde en çok karşı çıkılan şeylerden biri olan yönetim şekilleri hakkında söyledikleriyle ilgilidir. Schopenhaur Cumhuriyeti pek kötülemesede, Monarşiyi daha fazla ön planda tutarak görüşünü açıklar.

Schopenhaur, kötümser bakış açısıyla birlikte insanlara açık açık aklına gelen her şeyi söylemiştir. Bana göre kitaplarda akla gelen şeyleri söylemek yerine akılda kalıcı, insanlara en doğru yönü gösterici mesajlar verilmelidir.